Tüm dünya 2019 yılını ticaret savaşları ve teknolojik kavgalar ile geride bıraktı. Küresel ekonomi bu soğuk savaşın etkisi ile zaman zaman durağan zaman zaman ise gerileme tredindeydi. İnşaat sektörü de bu ekonomik etkiden nasibini aldı. Türkiye için inşaat lokomotif bir sektördür. Sektörel herhangi bir etki genel ekonomiyi etkileyecek kelebek dalgayı yaratabilir. 2019 yılında Türkiye için inşaat sektörü büyüme potansiyelini koruyabildi. Bu da 2020 yılı başı itibariyle umutlu olmak için yeterliydi. 2019 yılının üçüncü çeyreği itibariyle dövizde yaşanan dalgalanma inşaat sektöründe hareketlilik yaratarak yabancıya konut satışlarında artışa sebebiyet oldu. Yabancıya konut satışı ise 2018’in aynı dönemine göre yüzde 18,9 oranında arttı. COVİD ve pandemi koşullarında dahi 2020 yılının kapanışında yabancıya konut rakamlarının gerilemesi beklenmemektedir. Ülkemizin mevcut coğrafi konumu cazibe merkezi haline gelmesi yönünde olumlu bir etki yaratmaktadır. İç piyasada durağanlık yaşansa dahi yabancıya konut satışları ile inşaat sektörü durmaksızın gelişmeye devam edecek gibi görünmektedir. Uzun vadeli inşaat sektörü görünümü yüksek potansiyelini korumaktadır. Göç dalgası ve artan nüfusun etkisi ile konut ihtiyacına olan talep azalmamaktadır. Mevcut konut stoğu göz ününe alındığında devlet desteği ile ev satışlarında bir hareketlenme yaşanmıştır. Doğu blok ülkeleri ve Afrika ülkelerinin ihtiyaç duyduğu konut yapımları için ise ülkemizden know-how akışı devam etmektedir. Ülkemizin sahip olduğu genç ve dinamik inşaat mühendisleri ile inşaat sektörünün çok daha modern bir yüz kazanacağı düşünülmektedir. Yapay zeka ve robotların inşaat sektörü içerisine girmesi farklı mesleklerin bir arada üretim yapmasına imkan sağlamaktadır. Standart sapma ve hata ihtimalinin minimize edilmesi sonucu daha kalıcı, daha modern ve teknolojik bir soluk geleceğine inanıyoruz.
Bir yanıt yazın